Harpasa (Arpaz)
31.12.2006 Pazar
2006’nin son günü ve Kurban Bayramının ilk günü. Bayram namazından sonra babaannemin yanına, eski adıyla Arpaz yeni adıyla Esenköy’e gittik. Sabah kurbanları kesip yüzdük ve yedikten sonra kardeşim Anıl ve amcaoğullarım Atilla ve Hüseyin’le antik Harpasa kentinin bulunduğu tepeye çıktık. Karacasu’daki Aphrodisias’a göre oldukça küçük ve mütevazi olan bu antik kente pek turist gelmiyor.
Üstteki resimde Arpaz köyü görülüyor. Resmin ortasındaki Kule Arpaz Beyler konağı ve Kulesi. Bir külliye şeklinde olan bu yapı, Osmanlı padişahı II. Beyazıt tarafından Arpaz Tımarı Gedik Ahmet Paşa’nın oğluna verilmiş. Gedik Ahmet Paşa’nın sipahi yetiştirip, seferlere katıldığı biliniyor.
Kentin çevresi surlarla çevrilmiş. İçinde küçük bir tiyatro var. Eskiden kalma taş evler seçilebiliyor. Zirveye çıktığınızda insanların neden burada yaşamayı tercih ettikleri hemen belli oluyor. Bölgenin en stratejik tepesi. Tepenin güneyi oldukça kayalık ve surlar yapılırken bu doğal surlar da kullanılmış. Surlardaki su çıkışları ve içeride devamlarındaki borular şehirde bir kanalizasyon şebekesi olduğunu gösteriyor.Surların bazı yerlerine tırmandım ve gerçekten çok zevkli. Bazı yerlerde ise tekrar inmem gerekti, birinin de videosu mevcut.
Yandaki resmi de özellikle çektirdim amcaoğluma. Sanki çok yüksekte, bir uçurumun ucundaymışım gibi duruyoruz. Aslında çıktığımız yerin yüksekliği 2-3 mt civarında. Ama hakikaten resim çok güzel oldu. Bir an ürperiyor insan.
arpaz beyler konağı hala dimdik yerinde duruyor..ona sahip çıkalım….çağrı kolukırık’a teşekkürler gözlemleri bize ışık tuttu…